26 Ekim 2013 Cumartesi

Liberalizmin açıkları ve Ahir zamanda Yaşarken -1- ( LDT çerçevesinde)

Bugun 3H hareketi ile Hollandali  European students for liberty adli kuruluslarin ortaklasa duzenledigi kongreye katildim. Son derece degerli konusmacilar vardi. Dostum Alper Akalini gormek beni memnun etti. Elbette Iktisat profesoru ve 2. cumhuriyetici Mehmet altan da oradaydi. Konumuz elbette bu degil . Esas konumuza donersek, bugun yazili olarak, karsilikli sohbet seklinde bir makale yazacagiz. Katkilarinizi bekliyorum.
Turkiyede Liberal politikalarin ilk izlerini Ozal doneminde gorsek de , daha sonra, Anap in icinde bir kac kisi cikip aslinda hukumetin yaptigi , ornegin 1-2 kurumun ozellestirilmesi uzerine '' Biz aslinda liberal degiliz, daha muhafazakariz, Ingiltere ile bizi karsilastirmayin, biz degerlerimizi koruyoruz'' uzerine yuzde yuz liberal anlayisin olmadigi bir gelenekten geliyoruz. Prof. Atilla yaylanin Turkiyede Liberalizm ile ilgili ilk kitabi yazdigini biliyoruz. Bunlarla birlikte, ulke icinde Turk tarihi icinde bazi reformlarin oldugunu fakat bu reformlarin '' liberallik'' kapsamina alinmadigini ya da liberal kavraminin tam olarak bilinmedigini de kabul etmek gerekir diye dusunuyorum. TDK' nin tanimina gore, Liberalizm, kisa yoldan zengin olma pesinde olan ve belli bir degeri olmayan kisilere deniyor. Tdk bu komik ve anlamsiz tanimi yaparak beni hic de sasirtmadi dogrusu. Zizek, Iki turlu liberalligin oldugunu one surer ; 1- Iktisadi liberallik ve sosyal liberallik. Zaten tum tartismalar da bu iki opsiyonun birbiri ile surekli catismasindan kaynaklanir. Kimisi iktisadi liberalizm olmasi gerektigini savunur. Bunu derken de turkiye ile ilgili su ornegi verirler. Topraklarinin 220 kilometrekaresi devlet hazinesine ait oldugu, Devletin vergi alamadigi, vatandasin da vergi odemedigi ve Sayistayin tamamen pasifize edildigi bir ulkede sosyal liberalizmden bahsetmek pek de mumkun olmayacaktir. 3H Hareketinin kurucularindan ve bir donem de liberal partinin genclik kollari baskanligini yapmis Soner bey, Afrikadaki Bostwana ulkesindeki kisi basina dusen milli gelirin Turkiyedekinden fazla oldugunu soyledi. Son 40 yil icinde en gelisen ulke oldugunu ve denize kiyisi olmadigini da belirtti. Peki o zaman Turkiyede eksik olan neydi? Cevap cok basitti. Turkiye Kemalizmin prangalarindan kurtulmaliydi. Herkes vergisini duzenli vermeliydi. Aksi takdirde, ertesi sabah insanlar tv lerini actiklarinda benzine yine zam geldigi haberlerini gormeye devam edeceklerdir.Hep ekonomi konusuyoruz ama sunu da ekleyeyim; Turkiye cari acik veren bir ulke.  Her  ne kadar IMFye olan borclarimizi kapattiysak da Mehmet altanin * deyimiyle, 50 yil once, 40 dan fazla ulkenin IMF ye borcu vardi. Bugun , bir cok ulke IMF ye borcunu kapatmis durumda; dolayisiyla bununla ovunmemeli. Ayni sekilde Murat cokgezenin '' muz'' ornegi cok entersandir. Cocuklugunda, okulda muz yiyenlerin zengin, yemeyenlerin fakir olarak goruldugu hatiralarindan bahseder. Cunku devlet, muz gibi ucuz birseyi ithal edip etmemek konusunda kararsizdir. Herneyse bu konulari bir kenara birakalim. Iktisat benim uzmanlik alanim degil ama bir kac kelam etmekte yarar gordum. Kisaca liberalizm cikmazlarina deginecegim biraz kultur elestirisi yaparak. Bir kere yine bilinen liberallerden Dogan gurpinarin '' ben Avrupa birligini sevmem, karsiyim, Avrupa yeterince liberal degil'' cumlelerinden yola cikarak sunu soylemeliyiz. Liberal olmayi, hayat tarzi bakimindan, ideolojiler bakimindan ve daha bir cok bakimdan ele alacagimiz icin kafa karisikligi meydana gelebilir. Avrupali gibi yasama, Bati gibi giyinme , yeme-icme, seyahat etme tam anlamiyla liberal oldugunuz anlamina gelmez. O halde, bunu test etmenin en iyi yeri, sosyal politikalar, devlet politikalari, ekonomi, Savas ve baris durumlari gibi hadiselerdir. Liberalligin eksikligi ya da tamligi soz konusu degildir. '' Iste simdi tam liberal oldun , madalyani takabilirim'' gibi bir bakis soz konusu olamaz. Cunku bu bir yaris degildir. Ilkesellik elbette vardir. Ama kesin dogrulari yoktur *Ornegin Dogan bey '' Biz siddeti oldurmeyi savunmayiz ama gerceklik bazi seyleri kabul etmeyi gerektirir. Ornegin ; devlet benim arazime girip bana ait olan kopeklerimi benden alirsa, onlari vururum'' dusuncesindeki gibi. Yuzde yuz bir toleransin, daha dogrusu, herseyi tolere etme, kuzu kesilme gibi bir durum soz konusu degildir.


Bu elestirileri biraz daha gelistirirsem; Liberaller cok kulturculugu savunur ve tabi ki farkli kulturlerin yan yana yasamasini ister. Zizek, kitabinda''  iyi tamam da, Slovenyada bize kisaca ne oldugunu aciklar. Olay sudur. Bir arazide izinsiz olarak yasayan Romanlar, koylu halki vb kizdirmistir. Romanlarin sesli eglenmeleri ustune ustuk havaya ates acma adetinin bulunmasi uzerine halk sinirlenir ve Romanlar disari seklinde slogan atar. Sloven liberaller de gelip'' Irkcilik yapiyorsunuz diyerek '' buna itiraz eder. Ama aslinda diger Sloven grup haklidir. Yasam alanlarina tecavuz eden bu grubu dislamak istemektedir. Liberallerin daha realist olmasinda fayda var. Nitekim Avrupanin katlanilmazligi ile Turkiyenin katlanabilirligi arasinda fark vardir. Ornegin Istanbul yuksek sesli bir erzincan dugunu oldugunda ben bunu gecenin 11 inde dinlemek istemem, ki bu yasal da degildir. Ama bunu dinlemek zorunda birakilirim. Ayni sey ornegin Almanyada olsa yuklu miktarda para cezasina sebeb olabilir. gibi.  Bir sonraki yazimda '' Medeni Irkcilik''dan bahsedecegim. Simdilik bu kadar.

Guzel gunler dilerim,

FURKAN ARISOY
Sosyolog &Aktivist
Kultur Elestirileri dizisi
26 Ekim 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kanlı ay tutulması ve tüm burçlara etkileri ( 27 Temmuz 2018)

KANLI AY TUTULMASI KOÇ BURCUNA ETKİLERİ Bu Merkür gerilemesinde 19 ağustos'a kadar aşk hayatınıza veya çocuğunuzla olan ileti...