4 Nisan 2017 Salı

Güney Afrika Gezisi - Trip To South Africa

Guney afrika, Afrikanin en guneyinde yer alan bir ulke. Nufusu 50 milyon. Ulkenin 3 baskenti var. Bu uc baskent, yasama, yurutme ve yargiya gore ayrilmis. Ulkenin yuzde 90'i siyah iken, yuzde 10'u ise beyazlardan olusuyor. Beyazlar, cogunlukla, emlak, alim-satim, Business, muteahhitlik gibi islerde calismakta. Ulkenin nufusnun yuzde 35'si AIDSli. Ulkede kapkac, gasp, hirsizlik hat safhada. Ozellikle Johanesburgta aksam 6 dan sonra gezmek oldukca tehlikeli. Ulkenin yuzolcumu Turkiyenin 1.5 kati. Ulkenin en uzak yeri cape town. Johanesburgtan otobuse bindiginizde yaklasik 18 saat yolda oluyorsunuz. Ulkenin resmi para birimi Rand.


Guney Afrika'ya giris yaptigimda tarihler Martin 21 ini gosteriyordu. Botswana'dan sabah bindigim otobus sinir kapisinda durdu. Pasaport islemlerimi hizlica yaptiktan sonra Siniri otobusle gectik. Yaklasik 3 saat sonra Johanesburg, Pritoria bolgesine girmistik. Otobus otogarda durdu. Indim... nereye gidecegimi bilmiyordum. Saskin ve yorgundum. Mozambikli arkadasim billy beni evinde agirlayacakti. Bana watsapp uzerinden evinin adresini yolladi. Evini kolayca buldum. Yasadigi semtin ya da gettonun ismi Rosettenville idi. Soylenilene gore, bu yer adam kacirma, fuhus ve gasp ile biliniyormus. Billy beni kapida karsiladi. Evi oldukca mutevazi tek katliydi. Birkac penceresi vardi. Kapnin onunde kulustur arabasi vardi. Iceri girdim ve ranzali odaya esyalarimi koydum. Oyle bir uyku cekmisim ki, saat olmus gece 10, kalktim yuzumu yikadim. Dolapta meyve suyu varmis onu ictim Dolabinda hemen hemen hic birsey yoktu. O gece ac yattim. Ertesi gun Soweto ve Apartheid muzesini gormek istemistim. Bunun icin bir adam tuttum. 350 rant odedim. Sabahleyin yola ciktik ve ilk olarak sadece siyahlarin yasadigi ve Mandelanin evinin de bulundugu Sowetoya vardik. Soweto'da evinin onunde zulu kabilesine mensup cocuklar vardi. Degisik kiyafetler giymislerdi. Onlarla fotograf cektirdim. Soweto'da yaklasik 1 saat kaldiktan sonra Apartheid muzesine dogru yola koyulduk. Apartheid muzesine vardigimzda saatler 3'u gosteriyordu. Cok kalabalikti icerisi. Sansliydim ki, ucret falan odemedim. Iceri girdigimde cok etkilenmistim. Apartheid rejimi, ozellikle 1970 lerde etkili olan ve beyazlari siyahlara ustun goren irkci bir rejimdi. Bu rejim sirasinda bir cok insan hayatini kaybetmisti. Guney afrikanin unutulmaz lideri mandela, ulkeye esitlik getirdi. Bugun Beyazlar ve siyahlar hatta Asyalilar guven icinde yasamakta. O gun boyle bitmisti. Eve geldim. Yorulmustum. Hemen yattim. Ertesi sabah erkenden Park stattion otobus garina dogru yola koyuldum. Bu sefer Cape town'a gidiyordum. Gar'da bir Almanla tanistim. Kendisi 17 yildir burda yasiyormus. Yillar once bir zenci ona saldirmis, o da zenciyi vurmus ve 6 yil hapis yatmis. Neyse, otobuse atladik. Otobus yolculugum yaklasik 18 saat surdu. Afrika'nin en ucuna dogru gidiyordum. Uykusuz bir gece gecirdim. Cape town'a vardigimda saat sabahin 5'i idi. Beni agirlayacak olan Deon beni karsiladi. Deon, hollanda asilli afrikaliydi. Cok kibar bir insandi. Arabasiyla evine gittik. Birlikte birseyler yedik ve ben daha sonra uyudum. Ertesi gun birlikte once Penguenleri gormeye gittik. Cok tatlilardi. Penguenlerden sonra meshur Cape point'e vardik. Cape point, ya da good hope, umit burnu olarak bilinir. Burasi 1488 yilinda Bartelemo dias tarafindan kesfedilmisti. Cape point'de babunlar yasiyordu. Bu babunlar bazen insanlara saldiriyordu. Umit burnunun en ucuna gittik Deonla birlikte. Aksam oluyordu... Eve gitme zamani gelmisti. Donerken, yol uzerinde deve kuslari goruyorduk. Aksamleyin Big bay'e gittik. Gunesin batisi ve Masa dagini burdan gorebiliyorduk. Harika bir deneyimdi. Ertesi gun hep uyudum. Yataktan cikmadim. Deon'un annesiyle tanistim. Kendisi bana kofte pisirdi ve yol icin erzak olarak verdi. Johannesburg'a donuyordum. Yaklasik 17 saat surecekti yolculugum. Yolda Couchsurfing'den birilerini bulmaliydim. Billy ile konustum fakat o mesguldu. Arama yaparken Sam adinda bir hintli ile tanistim. Ona mesaj gonderdim. Beni agirlayabilecegini soyledi. Sabahleyin park satation'daydim yeniden. Bir taksi tuttum ve Sam'in evine gittim. Sam, iyi kalpli bir insandi. Bana evi gosterdi. Ben biraz uzandim. Kalktigimda kahvalti yapmistim. Sam beni calistigi yere goturdu. Orada ingilizler ve hintlilerle tanistim Ertesi gun beni Ucuz yemeklerin satildigi bir yere goturdu. Orada hint yemegi yedim. Richard, Sam'in komsusuydu. O da bizimle geldi. O gece ayrica bir turk lokantasina gittik. Orada sagolsun bizim Turk arkadaslar bize baklava ve cay verdi. O gun boyle gecti. Ertesi gun Misir'dan bir diger misafirimiz geldi. Ismi Mahmudtu. Mahmud bizimle kalacakti. 39 yasinda cok kibar ve komik biriydi. Daha sonra Linda ile tanistim. Kendisi yunan asilli afrikalydi. Linda bir yazardi ve cok hassas bir kadindi. Onunla alisveris merkezine gittik. Ona cikolata aldim. Ertesi gun lk insan fosillerinin bulundugu Cradle of human kind'e gittik. Andrew, ben, sam ve Mahmud birlikteydik. Ilk olarak Insan ve dinazor fosillerinin bulundugu muzeye girdik. Ardindan kucuk bir magarayi ziyaret etttik. Hemen sonra insan fosillerinin bulundugu magaraya girdik, Magara cok derin ve karanlikti. Daha sonra cradle of human kind in onunde hatira fotografi cektirdim. Boylece bu yeri de kesfetmis oldum. Ertesi gun aksamleyin saat 9'da Once Misir, daha sonra ise vatanim Turkiyey uctum. Guney Afrika gezisi tek kelimeyle harikaydi.





























4.4.2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kanlı ay tutulması ve tüm burçlara etkileri ( 27 Temmuz 2018)

KANLI AY TUTULMASI KOÇ BURCUNA ETKİLERİ Bu Merkür gerilemesinde 19 ağustos'a kadar aşk hayatınıza veya çocuğunuzla olan ileti...